Lokman Hekim Efsaneleri

Bu yazımızda sizlere Lokman Hekim efsanalerinden söz etmeye çalışacağız. Lokman Hekim efsanesi ölümsüzlük detayları ile bilinir. Biz de bu yazımızda sizlere bir kaç Lokman Hekim efsanesinden söz edeceğiz. Lokman Hekimi anma günü olan 14 Ekim tarihinde, Lokman Hekim efsanelerine gereksinim duyabilirsiniz. İşte farklı Lokman Hekim Efsanesi örnekleri:

Lokman Hekim Efsanesi 1

Adamın biri bir gün, farkında olmadan, içerisinde yılanların yaşadığı bir mağaraya girer. Yılanlar adamı alarak padişahları Şahmeran’a götürürler. Şahmeran, adamı öldürmeyeceğini, ancak mağaradan çıkmasına da izin vermeyeceğini, çünkü, eğer mağaradan çıkacak olursa, kendisini gördüğünü insanlara söylemesinden korktuğunu adama söyler. Bunun üzerine adam mağarada yılanlarla birlikte yaşamaya başlar.

Kendisine çok iyi davranılmaktadır. Her istediği yapılmakta olan adam, zamanının büyük bir bölümünü de Şahmeran ile sohbet ederek geçirmektedir. Ancak seneler birbirini kovaladığında, adam artık mağaradan çıkmak, yeryüzündeki normal hayatına dönmek ister, ve bu isteğini Şahmeran ile paylaşır. Şahmeran artık adama güvendiği için kendisinin yerini kimseye söylemeyeceğini bildiğini belirtir, ve onun mağaradan çıkmasına izin verir.

Ancak adamın bilmesi gereken şeyler vardır: Şahmeran’ı gördüğü için, yeryüzüne çıktığında vücudu pul pul olacaktır. Bu nedenle vücudunu kimsenin görmemesi gerekmektedir. Adam bu bilgiye uyar; ve mağaradan çıkar. Vücudunu kimseye göstermez, Şahmeran’ı gördüğünü kimseye söylemez…

Bir gün padişahın kızı hastalanır. Tedavi edilmez ise ölecektir. Vezir ise, kızın ölmesini istemez. Çünkü padişahın oğlu yoktur. Eğer kızı ile evlenirse ülkenin yönetimini o ele geçirecektir. Bu nedenle kız iyileşmelidir. Bütün büyücüleri toplar, ve kızın iyileşmesi için neler yapılabileceğini sorar. Ona, Şahmetan’ın bulunması, öldürülerek kaynatılıp, suyunun kıza içirilmesi söylenir. Bunun üzerine Şahmeran’ı gören, yerini bilen biri olup olmadığını öğrenmek için vezir herkesi hamama götürür.

Burada vücudu pul pul olan kişi Şahmeran’ı görmüş, yerini biliyor demektir. Ve o adam bulunur. Ondan, Şahmeran’ı öldürmesi istenir. Adam da mağaraya giderek, Şahmeran’a olan her şeyi detaylıca anlatır. Şahmeran, zaten ölümünün bu adamın elinden olacağını bildiğini söyler. Ve kendisini öldürmesini; ama, bundan kimseye söz etmemesi gerektiğini, aksi halde tüm yılanların insanlardan intikam alacaklarını belirtir.

Şahmeran adama, kendisini öldürdükten sonra, kuyruğunu kaynatıp, suyunu vezire içirmesini söyler. Bu sayede vezir ölecektir. Gövdesinin suyunu kaynatıp kıza içirmesini söyler. Bu sayede kız iyileşecektir. Kafasının suyunu ise kendisinin içmesini; böylelikle Lokman Hekim olacağını söyler. Adam bunları dinler, ve kabul eder. Sonra Şahmeran, mağarada bulunan diğer yılanlara, adamın misafiri olarak yeryüzüne çıkacağını, ve uzun seneler dönmeyeceğini, kendisini merak etmemelerini söyler.

Adam, ve Şahmeran yeryüzüne çıkarlar. Adam Şahmeran’ın dediğini yapar. Vezir ölür, kız iyileşir, kendisi de Lokman Hekim olur…

Lokman Hekim Efsanesi 2

Lokman Hekim adı verilen kişi dünya üzerinde bulunan tüm bitkilerin özelliklerini bilir; ve hangi hastalığa hangisinin deva olacağını anlarmış. Bu bilgilerle tüm dünyayı dolaşmış; ve bir zaman Çukurova’ya gelmiş. Burada Misis’i beğenip, artık ömrünün geri kalanını burada geçirmeye karar vermiş. Bölgede yaşayan hangi hasta varsa hepsini iyileştirmiş. Çukurovalılar da artık hastalıklardan kurtulduklarına göre, kendileri için ölümsüzlük sırrını bulmasını istemişler.

Bunun üzerine Lokman Hekim Çukurova’yı dolaşarak tüm bitkileri gözden geçirmeye başlamış. Ve bir gece yorulup bir ağacın kenarına oturmuş. Tam bu sırada, artık ölümsüzlük sırrını aramasına gerek kalmadığını belirten, ölümsüzlüğün sırrının kendisinde olduğunu söyleyen bir ses duymuş. Hemen gidip kendisine bunu söyleyen bitkiyi kopartıp almış.

Tam da bu sırada Tanrı Cebrail’e, gidip bu duruma engel olmasını, ölümsüzlük sırrı bulunursa insanlığın halinin ne olacağını söylemiş. Bunun üzerine insan kılığına giren Cebrail Misis Köprüsü’ne gelip, burada Lokman Hekim ile karşılaşmış. Elinde duran kitaba bakmasını istemiş. Kitabı alıp, Ceyhan Nehri’ne atmış. Bunun üzerine hemen Lokman Hekim de suya atlamış; ama kitabı bulamamış.

Yaz gelip sular çekildiğinde bulmaya karar vererek nehirden çıkmış. Sonrasında, kitabın sadece bir yaprağını, arpa tarlasında bulmuş. Ki bölge halkı tarafından bu tarla hala kutsal sayılır; hatta çocukların karnı ağrıdığında, tarladan alınan toprak ısıtılarak bir beze sarılıp, çocukların karnına konulur; ve ağrının geçtiğine inanılır…

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Yandex.Metrica Gizlilik Politikaları